Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 doğum istatistiklerini paylaştı.
Ülke olarak yeni tip koronavirüsle tanışmamız ve mücadele etmemizin 477. günü; yani 1 yıl 3 ay 20 gün…
2020 yılında canlı doğan bebek sayısı 1 milyon 112 bin 859 oldu. Canlı doğan bebeklerin yüzde 51,3'ü erkek, yüzde 48,7'si kız oldu.
Beş yıldır üst üste 51,3 - 48,7 birebir aynı oran biraz kafa karıştırıcı ve düşündürücü…
Sehven mi, cebren mi,tesadüf mü, teknolojik uyum mu, kontrollü doğum mu? Kopyala yapıştır mı bilemedim ve bana mantıklı da gelmedi...
Bu işte bir tuhaflık var.
Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2020 yılında 3,71 çocuk ile Şanlıurfa oldu. En düşük olduğu il ise 1,29 çocuk ile Karabük oldu.
Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin toplam doğurganlık hızlarından daha yüksek.
Türkiye’de son on bir yılda canlı doğan bebek sayılarına bakalım.
2020 yılında 1 milyon 112 bin 859 bebek
2019 yılında 1 milyon 183 bin 652 bebek
2018 yılında 1 milyon 248 bin 847 bebek
2017 yılında 1 milyon 295 bin 784 bebek
2016 yılında 1 milyon 309 bin 771 bebek
2015 yılında 1 milyon 325 bin 783 bebek
2014 yılında 1 milyon 337 bin 504 bebek
2013 yılında 1 milyon 283 bin 062 bebek
2012 yılında 1 milyon 279 bin 864 bebek
2011 yılında 1 milyon 237 bin 172 bebek
2010 yılında 1 milyon 238 bin 870 bebek
Son on yılda ölümü tadanların sayılarına da bakacak olursak.
2019 yılında 435 bin 941
2018 yılında 426 bin 106
2017 yılında 426 bin 504
2016 yılında 422 bin 135
2015 yılında 405 bin 218
2014 yılında 390 bin 121
2013 yılında 372 bin 94
2012 yılında 374 bin 885
2011 yılında 375 bin 281
2010 yılında 365 bin 194
Bugün saat 14.14 itibariyle...
Dünya Nüfusu 7 milyar 876 milyon 121 bin.
Bu yıl dünyada doğanların sayısı 69 milyon 311 bin.
Bu yıl dünyada ölenlerin sayısı 29 milyon 98 bin.
Yaşam sürecimiz anne karnında başlar. Dünyaya gelişimizle bebeklik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik, yaşlılık, ihtiyarlık dönemi ve ölümü tatma vakti ile perde kapanır.
Ölümün vaktini, mekânı ve sebebini bilemeyiz.
Ancak hepimiz er geç öleceğimizi biliyoruz.
Amacımız bir nebzecik ölümü tefekkür edip hatırlatmak.
Dünyaya gelişimizle sevinenler, gidişimizle üzülenler de olur.
Mesele bizim ne yaptığımız ve nasıl yaşadığımızdır.
Bu Cihanda iken iyi insan olabilmek için neler yaptık?
Hak ve hukuka ne kadar riayet ettik?
Yaşamaktaki gayemiz ve hedefimiz nedir?
Bize verilen emanetleri hak ve adalet içinde doğru yere teslim edebildik mi?
Devletimize, milletimize, ailemize ve kendimize olan görevlerimizi yerine getirdik mi?
Bu dünyadan göç ederken hoş bir seda bırakabilecek miyiz?
Bilerek ve isteyerek kul hakkı yemeden, hiçbir canlıya ve tabiata zarar vermeden ödevlerimizi yapıp sınavlarımızı en güzel şekilde geçmek hepimize nasip olsun inşallah.
Allah (c.c.) herkese hayırlı ömürler, vakti saati geldiğinde de hayırlı ölümler nasip eylesin.
Selam ve dua ile...