Köşe Yazarımız Uzman Sosyolog Sema Aydın'ın Merve Mert İle Yaptığı Röportaj
Merve Hanım sizi daha detaylı tanıyabilir miyiz?
Ben Merve MERT. Yaşım 23 ve Bursa doğumluyum. Anadolu üniversitesi işitme engelliler okulundan mezun oldum. Annem de işitme engelli. Bir tane de 12 yaşında erkek kardeşim var.
Sessizkamp fikri nasıl ve neden oluştu?
İşitme engelli ve işiten bireylerin entegrasyonunu sağlayıp birbirlerinin yaşamları hakkında bilgi sahibi olmaları,işaret dilini pratik yapabilmeleri, empati kurmaları ve toplumun farkındalık kazanması için böyle bir kamp etkinliği düşündük.
Şu ana kadar kaç kamp etkinliği hazırladınız?
En son 7. Kampımızı düzenledik. İlk kampımız Eskişehirde 240 işitme engelli ve işiten bireylerin katılımıyla gerçekleşmişti.
Toplumda işaret dili konuşurken insanların bakışları sizi rahatsız ediyor mu?
Evet, ilk yıllarımda küçükken bakışlardan rahatsız olmuştum. Büyüdükçe bu yok oldu. Çünkü ben bu halimden çok memnunum. Dilimi ve kültürümü çok seviyorum.
İşitme engelliler çok iyi araba kullanıyorlar. Hatta bir gün bir arkadaşım yolda karşıdan karşıya geçerken beni kurtarmıştı? Bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum?
Evet bu doğru. Çünkü araba kullanırken hedef; göz ile odaklanmadır. Biz bunu çok iyi yapıyoruz. Diğer bir önemli nokta ise iyi bir araba kullanıcısı olmak için herkesin cesaretli olması ve panik yapmadan rahat birşekilde araba kullanması gerekiyor.
Farkındalık adı altında instagramda bir kısa film çalışmanızı görmüştüm. Detayları anlatır mısınız? Kısa film’in size kattığı faydalar oldu mu?
Bir gün Eskişehirde üniversite öğrencisiyken, dernek başkanı beni çağırdı. Bir bayanın hikayesini kısa filmde canlandırmamı istedi. Ben de onu oynadım. Hikayesi şöyleydi. Eskişehirde bir tekstil fabrikasında çalışan işitme engelli bir bayan evinden canı sıkkın bir vaziyette çıkıyor.Yolda dalgınca yürürken sesleri duymaması nedeniyle trenin altında ezilip feci şekilde can veriyor. Kısa film tıklanma rekoru kırmış ve Eskişehirde artık tanınmıştım. Ve bu çalışmadan sonra sağırlara farkındalık çok arttı, daha duyarlı bir toplum oluşmaya başladı. Mutlu olduk.
Okul hayatınızda öğretmenlerle iletişimde sorun yaşadınız mı?
Tabiki, öğretmenleri anlamakta güçlük çektim. Yanımdaki sıra arkadaşımdan anlamadığım konuların notlarını alıyordum. Bu şekilde çok cesaret göstermek zorundaydım. Sınıflarımı başarıyla geçtim ve mezun oldum.
Kamu kurumlarında, bankalarda, hastane vb. yerlerde iletişim sorunu yaşıyor musunuz?
Evet, tabiki. Her kamu kuruluşunda işaret dili tercümanı olmadığı için anlaşılmıyoruz. Yanlış işlemler yapılıyor. İşitme engelli bireyler için çok zor gerçekten. Kamu kuruluşlarına tercüman gerekli.
Sağır kültürü ile işiten kültürü arasındaki farklardan bahseder misiniz?
Sağır kültürü çok eğlenceli mesela aile ve arkadaş arasında en ufak bir konuyu eğlenceli hale getirip eğlenebiliyoruz. Eğlenmeyi çok seviyoruz. Bilmediğimiz konuları unsurları sık sık merak ediyor araştırıyoruz. Vakit çok güzel geçiyor. İşiten bireylerin hayatlarına bakıyorum. Çok monoton. Ev- iş- okul üçgeninde yaşıyorlar. Biraz sıkıcı. Herşeyi hemen duyup anlayabildikleri için bizim gibibirşeyleri her an merak edip araştırma ihtiyacı duymuyorlar.
-Sanırım kıymet bilmiyoruz diyorum ve gülüyoruz