Ömer Çelik'in açıklamalarından derlenenler;
"Aşılama çalışmaları güçlü bir şekilde devam edecek. Vatandaşlarımızın korunması için çok yönlü paketler ve eylem planları devreye sokulmaya devam edilecek."
KILIÇDAROĞLU'NA SERT TEPKİ
"Geçen haftalardaki en önemli gündemlerimizden bir tanesi, maalesef Türk devlet ve siyaset hayatında görülmeyen bir yıkım siyasetiyle karşı karşıyayız. CHP'nin bu dilinin muhalif bir siyaset değil yıkım siyaseti olduğunu ifade etmiştik. Bugün Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından anlıyoruz ki nefret ve husumet siyaseti CHP'de Kılıçdaroğlu tarafından bir yazılım haline getirilmiştir. Bu yazılım, her gün yeni 'aplikasyon'lar üreterek nefreti, husumeti artırmak şeklinde bir tavır ortaya koyuyor."
Geçmişte CHP'ye emek verenlerin fikir üretenlerin tüm emeklerinin gasp edildiğini, Kılıçdaroğlu döneminde Avrupa'nın aşırı sağcılarıyla yarışan bir siyasi dil kullanıldığını kayda geçirmek gerekiyor.
Bugün entresan bir hafıza yoksunluğu ile yapılmış bir basın toplantısıydı. Diyor ki; 'AK Parti ne yapamak istedi de engel olduk?' Ne zaman iyi bir şey gerçekleştirsek, bu kez Anayasa Mahkemesi'ne gitmek şeklinde bir tutum sergilediniz. Bu sorunun yanıtı açıktır. Gücünüz yetseydi hepsine engel olacaktınız. Millet size izin vermedi.
İktidara gelemediğiniz zaman geçmişte olduğu gibi bir denetleme iktidarı kurmaya çalışıyorsunuz. Tarih boyunca bunu yaptınız. İktidara gelmek yerine, iktidara gelenler üzerine bir denetleme iktidarı kurmak üzere bu tavrı gerçekleştirdiniz.
Eski CHP gitti, yıkım siyaseti yapan CHP geldi.
"MİLİTAN DİYENLER NAZİ AĞZINI BIRAKMALI"
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel kurumlarını doğrudan hedef alan, bir tutum içine giriyorsunuz. Bu kabul edilemez bir tavırdır. Milletin kazanımlarını hedef alan bir tutum içine giriyorsunuz. Tarihin hapishanelerini oluşturmaya çalışıyorsunuz. Bu sözü söyleyenler aynaya bakarak konuşuyor.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki valilerimize, kaymakamlarımıza 'militan' diyerek büyük skandallara imza atmaya devam etti.
Bu yanlıştan dönülseydi, tekrarlanmasaydı yine susulacaktı. Açık ve net şekilde söylüyorum; valilere, kaymakamlara, yargı mensuplarına militan diyenler faşistlerin ta kendileridir. Nazi ağzı ile konuşmayı bırakmalılar.
Ne yaparsanız yapın gerici anlayış geri gelmeyecek. Tekrar kaos çıkarmaya çalışan parçalı siyasi iktidar oluşturup o aradan kendinize yol bulmaya çalışan bir arayış içinde olduğunuzu net bir şekilde görüyoruz.
Cumhurbaşkanımıza kullanılan dilin, isteyen mukayese edebilir, Avrupa'nın faşistleri olan Hollanda'daki Türk-İslam düşmanlarıyla aynı olduğunu Almanya'daki Nazi bağlantılı parti ile diliyle aynı olduğunu görebiliriz.
DEMOKRATİK ELEŞTİRİYE CEVAP VERİRİZ
Demokratik bir sistemde en sert eleştiriyi yapın, biz buna cevap veririz. Biz siyasi kavgadan çekinmeyiz. Ama yıkım müteahhitliği yaptığınız zaman, nefret suçu ürettiğiniz zaman buna cevap vermek durumunda kalıyoruz. Hiç kimsenin mülki amirleri, yargı, askeriyeyi yönlendireceğini düşünmemesi lazımdır. Eleştireceğiniz bir şey varsa bize söyleyin, biz de size cevabını verelim.
Ne istiyorsunuz? Sizin militanınız olduğu zaman iyi vali, iyi kaymakam oluyorlar. Milletin emrinde çalışınca siz onlara militan diyorsunuz. Bizim bütün ömrümüz bu dille mücadeleyle geçti. Bazı yerlerdeki vali ve kaymakamların 1 günlük emeğini sayın Kılıçdaroğlu 6 ayda gerçekleştiremez. Mülki idare mensupları ve geleneğimizle gurur duyuyoruz.
AYNAYA BAKSINLAR
Valilerimiz, kaymakamlarımız devlet adamlarıdır. Devlet hayatına, devlet çarkının dönmesine herhangi bir şekilde çomak sokulmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu sözleri söylerken aynaya baktıklarını hiçbir zaman unutmasın diyoruz.
ABD'DE YENİ DÖNEM
ABD'nin yeni yönetimi göreve başladı. Temaslarımız sürüyor. 6 Ocak'taki krizden sonra yeni yönetimin pürüzsüz şekilde işbaşına gelmesi memnuniyet verici. Senato baskının ideolojik kimliği analiz edildiği zaman İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı, beyaz olmayanlara düşmanlığının kurumsallaşmış olduğunu görüyoruz. Yeni başkanın bu tehdidin farkında olarak göreve başlaması son derece önemlidir.
Bu dönemde üzüntü verici birkaç şey duyduk. Türkiye'deki Amerikan karşıtlığı sebebinin AK Parti olduğuna dair bazı açıklamalar geldi. Bu değerlendirmeler yanlıştır. Türkiye'de anti Amerikanizm söz konusu değildir. Vatandaşımızın tepki gösterdiği konuları Amerikan bürokratlarının iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu olan kişinin ABD'de rahat bir şekilde yaşıyor olmasına vatandaşlarımızın tepkisinden daha normal bir şey yoktur.